بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّهُۥ مَن يَأْتِ رَبَّهُۥ مُجْرِمًا فَإِنَّ لَهُۥ جَهَنَّمَ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَىٰ ٧٤

Her kim Rabbin’e mücrim olarak varırsa şüphesiz ki ona cehennem var onda ne ölür ne dirilir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَن يَأْتِهِۦ مُؤْمِنًا قَدْ عَمِلَ ٱلصَّٰلِحَٰتِ فَأُوْلَٰٓئِكَ لَهُمُ ٱلدَّرَجَٰتُ ٱلْعُلَىٰ ٧٥

Her kim de ona mü'min olarak salih ameller işlemiş bir halde varırsa işte onlara en yüksek dereceler var.

– Elmalılı Hamdi Yazır

جَنَّٰتُ عَدْنٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَاۚ وَذَٰلِكَ جَزَآءُ مَن تَزَكَّىٰ ٧٦

Adn cennetleri altından nehirler akar, onlarda muhalled olarak kalacaklar, ve o işte temizlenen kimsenin mükâfatı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَقَدْ أَوْحَيْنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰٓ أَنْ أَسْرِ بِعِبَادِى فَٱضْرِبْ لَهُمْ طَرِيقًا فِى ٱلْبَحْرِ يَبَسًا لَّا تَخَٰفُ دَرَكًا وَلَا تَخْشَىٰ ٧٧

Ve filhakika Musâ’ya şöyle vahyettik: kullarımla geceleyin yürü de onlara denizde kuru bir yol aç, yetişilmekten korkmazsın ve perva etmezsin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَأَتْبَعَهُمْ فِرْعَوْنُ بِجُنُودِهِۦ فَغَشِيَهُم مِّنَ ٱلْيَمِّ مَا غَشِيَهُمْ ٧٨

Derken Firavun ordulariyle onları takip etti, kendilerini de deryadan saran sarıverdi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَضَلَّ فِرْعَوْنُ قَوْمَهُۥ وَمَا هَدَىٰ ٧٩

Velhasıl Firavun kavmini dalâlete sürükledi, hidayete götürmedi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَٰبَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ قَدْ أَنجَيْنَٰكُم مِّنْ عَدُوِّكُمْ وَوَٰعَدْنَٰكُمْ جَانِبَ ٱلطُّورِ ٱلْأَيْمَنَ وَنَزَّلْنَا عَلَيْكُمُ ٱلْمَنَّ وَٱلسَّلْوَىٰ ٨٠

Ey Ben-î İsraîl! Sizi düşmanınızdan kurtardık ve size Tûrun sağ tarafına vaad verdik ve üzerinize kudret helvası ve bıldırcın indirdik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

كُلُواْ مِن طَيِّبَٰتِ مَا رَزَقْنَٰكُمْ وَلَا تَطْغَوْاْ فِيهِ فَيَحِلَّ عَلَيْكُمْ غَضَبِىۖ وَمَن يَحْلِلْ عَلَيْهِ غَضَبِى فَقَدْ هَوَىٰ ٨١

Size verdiğimiz rızıkların en hoşlarından yeyin ve hakkında tuğyan etmeyin ki sonra üzerinize gadabım iner, her kim üzerine de gadabım inerse o uçuruma gider.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِنِّى لَغَفَّارٌ لِّمَن تَابَ وَءَامَنَ وَعَمِلَ صَٰلِحًا ثُمَّ ٱهْتَدَىٰ ٨٢

Bununla beraber şüphe yok ki ben, tevbe eden ve iman edip salih amel yapan, sonra da doğru giden kimse için gaffarım.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَآ أَعْجَلَكَ عَن قَوْمِكَ يَٰمُوسَىٰ ٨٣

Hem seni acele ile kavminden geçiren, ne ya Musâ?

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ هُمْ أُوْلَآءِ عَلَىٰٓ أَثَرِى وَعَجِلْتُ إِلَيْكَ رَبِّ لِتَرْضَىٰ ٨٤

Onlar, dedi, benim izim üzerindeler ve ben sana acele ettim ki Rabbim hoşnud olasın.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu